*** Benoit Paul
Denis Joseph Marie Yves Hanquet’in ünlü sözü
|
Araç kiralama çalışmaları |
|
Eğirdir Gölü |
|
Rakı sofrası, bir günü bitirmenin en güzel yolu |
Alışageldiği üzere havalimanına en son ben vardım ve her
zamanki gibi (neredeyse her zaman) tam zamanındaydım. Seyahat arkadaşlarım
Benoit, turun organizatörü, lideri ve süper kahramanı, tatlı eşi Aysun ve güzel
insan Hüseyin beni uçağa biniş kapısında bekliyorlardı. İstanbul’dan Isparta’ya
uçuş sadece bir saat sürmesiyle Aysun’un sohbet girişimleri altında gazeteyi okumaya
yetecek kadar bir zamandı. Isparta’ya vardığımızda ilk hedefimiz bir kiralık
araba bulmaktı ve fazla zorlanmadan bu gerçekleşti. Birkaç soruşturmadan sonra
LPG ile çalışan Fiat Albea model bir araçta karar kıldık. Hiçbirimiz daha önce
LPG’li bir araç kullanmamıştı, artı ve eksilerini pek bilmesek de tek
bildiğimiz arkadan birisi çarptığında tankın patlama olasılığıydı. Bu
olasılığın gerçekleşmesinin o kadar da sıkıntı yaratmayacağına karar vererek
arabayı kiraladık. İşlemlerin bitip biz yola koyulana kadar havanın
kararmasıyla vakit kaybetmeden ilk durağımız olan Eğirdir Gölü’ne gitmeye karar
verdik. Göller bölgesinin ikinci büyük gölü Eğirdir’de bizi Charly’s Pansiyon’un
sahibi İbrahim Bey karşıladı. Benoit bölgeye daha önce birçok kereler yürüyüş
turu rehberi olarak geldiği için bölgede tanıdığı birçok insan vardı. İbrahim
Bey bize Mayıs-Haziran aylarında düzenledikleri gül hasadı turlarının bir
videosunu gösterdi. Gülleriyle ünlü Isparta’nın çokça ihraç ettiği gül yağının
nasıl elde edildiğini görmek keyifli ve öğretici oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder