12 Ocak 2010 Salı

Kerala / Elveda HINDISTAN!!




Cin balik aglari








Kiralayip icerisinde konaklayabileceginiz bot evler


Gordugunuz yesil yol aslinda bitkilerle kaplanmis bir su yatagi


Kerala yerel hukumeti komunist partilerden olusuyor, dolayisiyla bu cesit ilan ve afisleri heryerde gormek mumkun






Kerala’ya vardigim ilk gun butun eyalet yerel hukumete karsi grevdeydi. Eyaletteki butun isletmeler kapaliydi ve ortama bir hayalet sehir havasi hakimdi. Hindistan’in en guney eyaleti olmasi dolayisiyla hava ulkenin kuzeyine gore cok daha sicak ve nemliydi. Gunu Ernakulam ve Fort Kochin sehirlerinin bos sokaklarini dolasarak gecirdim. Kerala yogun palmiye agaclariyla kapli tropik ormanlarin ve kiyilara sacilmis koylerin arasindan akan su kanallariyla unlu. Bu su kanallarinda harika manzaralar ve nehirdeki hayattan goruntulerle dolu sekiz saat suren bir bot yolculugu yaptim. Sakin ve huzurlu oldugu kadar bu su kanallari yerlilerin balik avlama, yikama, ulasim ve yuzme aktiviteleri sayesinde oldukca canli. Sahil seridinden guneye dogru indikce yilbasi gunu Varkala’ya ulastim. Bu kasabanin cok populer turistik bir yer oldugunu bilmedigim ve onceden otel rezervasyonu yapmadigim icin kasabaya vardigimda umitsizce otel aramaya koyuldum ancak fahis fiyatlarina ragmen kasabadaki butun otel odalarinin dolu oldugunu ogrendim. Her zaman oldugu gibi koruyucu meleklerim isbasindaydi ve otelinin terasinda bedavaya kalabilecegimi soyleyen biriyle karsilastim. Terasda acik havada dolunay altinda hayatimda yaptigim en guzel dusla yorgunlugu attikdan sonra 2010’a heyecan ve iyimserlik dolu olarak girmeye hazirdim. Yeni yila restoranda tanistigim bir Ingiliz cift ve Isvecli kardeslerle girdikten sonra polislerin sacma bir nedenle mekani kapatmasiyla bizde plajdaki kalabaliga katilip sabahin erken saatlerine kadar yeni yili kutlamaya devam ettik. Son gunlerimi edindigim yeni arkadaslarla Varkala’nin plajlarinin tadini cikararak gecirdim. Ve hizli bir sekilde (fazlasiyla hizli) yolculugumun Hindistan ayagini tamamlayip Malezya ayagina baslama vakti geldi.

Hindistan gibi, kesfedilmeyi bekleyen bircok farkli kulturu ve mekani icinde barindiran cok genis bir ulke icin iki ay cok kisa bir surecdi. Insan Hindistan’da dunyanin geri kalanindan tamamen farkli bir boyutta hissediyor ve kendini kolayca bu buyulu ortama kaptirabiliyor. Bir milyari askin insanin birlikte yasamasi mi, butun dinlerin uyum icinde varliklarini surdurmeleri mi, yemeklerde ki sonsuz sayida baharat veya sizi cevreleyen sayisiz renkler mi bilmiyorum ama siz farkinda olmadan bu ulke kaniniza giriyor ve sizi bagimlisi yapiyor. Sanirim en derin izi hepsinden cok hangi kosulda veya ne kadar fakir olurlarsa olsunlar mukemmel beyaz disleriyle ictenlikle ve futursuzca gulumseyen insanlar birakiyor. Birgun Hindistan’a geri donecegimi ve onun beni ayni coskuyla kafasini sallayarak karsilayacagini biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder