28 Aralık 2009 Pazartesi

Bangalore / Evim evim guzel evim!!

Bangalore sehir pazari

Bangalore cicek pazari, dolasirken renklerin ve kokularin yogunlugundan basiniz donuyor



Hint usulu hindistan cevizi rendesi

Birbirinden leziz yemekleri mideye indirirken



Kannan ve Mythili Karanji Parkinda

Maharaja Sarayi, Mysore



Iki peri iki cin

Kannan dekoratif boynuzlu bir okuzu severken

Chowka Bhaara isimli bir Hint oyunu, zar olarak deniz kabugu kullaniliyor

Tabii ki ben kazandim

Baba kiz uyum icinde

* Fotograflar Lakshmi Jayaram tarafindan cekilmistir (fotograflardaki tatli kiz)


Goa'dan sonraki duragim guneyin hizla gelisen buyuk sehirlerinden Bangalore oldu. Oldukca yeni bir sehir olmasi ve turistik acidan pek ilginc bir sehir olmamasina ragmen Amerika'dan arkadaslarim Kannan, Mythili ve ailelerini ziyaret edecegim icin Hindistan yolculugum boyunca sabirsizlikla bekledigim bir durakdi. Jayaram ailesiyle Hawaii'de komsu cadirlarda kamp yaparken tanismis ve daha sonra tesaduf eseri onlarin yasadigi eyalete tasinmam sayesinde bircok kez gorusme imkani bulmustuk. Hem onlarin hem benim memleketlerimize kesin donus yapmamiz dolayisiyla bir daha gorusme imkani bulamayacagimi dusundugum arkadaslarimi gormek hayatin guzel suprizlerinden biri oldu. Ziyaretim dostlarla gorusmenin mutlulugunun yanisira Hintlilerin yasamlarini turistik engeller olmadan kendi dogal ortamlarinda tecrube etmem acisindan bulunmaz bir firsatti. Onlarla gecirdigim iki hafta boyunca aile ziyaretlerinden (cok genis bir aileye sahipler. Kannan'in kizkardesinin yeni evlerinin serefine verdigi davet boyunca tanistigim kuzen, yegen, amca ve teyzelerin ardi arkasi kesilmedi) mahalle halkinin sosyal etkinliklerine (Pazar gunleri bir sosyal tesisde bulusan mahalle halki her hafta farkli bir etkinlik duzenliyor. Benim katildigim hafta duzenlenen badminton turnuvasinda resmi yasi 60, ruhi yasi 25 olan arkadasim Kannan yari finale kdar yukseldi), tapinak ziyaretlerinden (aileyle beraber Bangalore'a iki saat uzaklikta ki Mysore sehrine iki gunluk bir seyahat yaptik. Ikibin yillik tapinaklari, yakin gecmise kadar kullanilan saraylari ve parklariyla huzurlu ve keyifli bir sehir olan Mysore'da evlerinde misafir oldugumuz akrabalariyla beraber sabah 6:30'da duzenlenen ayin icin antik bir tapinagi ziyaret ettik. Bir turist olarak baska yerde katilma imkani bulamayacagim ayin boyunca butun rituellerine (Sanskritce okuduklari dualar disinda) eslik etme sansina sahip oldum) ev duzenlerine (Yemekler yerde elle yeniyor. Sadece sag elle yeniliyor, sol el yemekleri kaplardan tabaga servis etmek icin kullaniliyor. Su bardak agiza degdirilmeden iciliyor. Tabaklar evin ayri bir bolumunde ki lavaboda sudan gecirildikten sonra mutfak lavabosunda yikaniyor. Tanriya sunduklari suyu mutfak lavabosundan aldiklari icin agiza degen hicbirse direk buraya konmuyor. Her evde gunluk dualarini ve rituellerini gerceklestirdikleri tanri resimleri, biblolar, adaklar vb. seylerle suslu bir kisim bulunuyor. Ve burada sayamayacagim daha bircok gunluk aliskanliklari var), yerel oyunlardan (yukarida fotografini gorebileceginiz oyun bunlardan bir tanesi. Kazandigimi soylemis miydim? :) ) ev yemeklerine (Mythili her ogun farkli birsey yemem icin surekli mutfakda birbirinden lezzetli yemekler pisirdi. Ilk iki gunden sonra utangacligi ve kibarligi bir yana birakip tika basa yemeye basladim. Yolculuk sirasinda verdigim birkac kilo da cabucak gobegimdeki yerine dondu. Bir iki yemek tarifi ogrenme umuduyla sik sik mutfakda Mythili'yi yemek yaparken izledim ancak yemeklere kattiklari sonsuz sayida baharat, bitki ve tahili takip etmenin imkansizligini anlayinca yemek yapmak yerine yemenin benim icin daha uygun olduguna karar verdim) birbirinden essiz tecrubeler edindim.
Ziyaretim boyunca uzerinde durdugum bir diger konuda Hinduizm uzerine daha fazla bilgi edinmek oldu. Yolculuk boyunca karsilastigim tapinak ve seremoniler vasitasiyla dinin gunluk uygulanisi hakkinda fikir sahibi olsam da felsefik acidan bilgi edinme firsatim olmamisti. Hinduizm konusunda oldukca bilgili olan ve daha fazla ogrenmeye caba sarfeden Kannan'a yonelttigim soru yagmuru sayesinde dinin dusunce sistemi, nedenleri ve gelisimi hakkinda az da olsa bilgi sahibi oldum.
Evimde (evin bireylerinden biri olarak yolculuk boyunca kullandigim Prakash takma adima soyadlari olan Jayaram'i da ekledim. Prakash Jayaram olarak kendimi kaptirip Hintli gecinmeye basladim ancak muzelerden birine yaptigimiz ziyaret sirasinda pahali turist bileti yerine ucuz yerli bileti alip muzeye girmeye calisirken gorevlilere yakalaninca Hintli olmak icin daha uzun bir yolumun oldugunu anladim :) ) rahatim o kadar yerinde olunca iki haftanin sonunda ayrilmak zor geldi. Istemiye istemiye de olsa kendimi Hindistan'da son on gunumu gecirecegim Kerala eyaletine giden bir trene attim ve bu guzel insanlari birgun tekrar gormek umidiyle yola ciktim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder